“Michael bizden galip geleceğimiz yolları bulmamızı istiyordu.
Diğer arkadaşlarının da sayı üretmelerinin şart olduğunu biliyordu.
Kendisinin de büyük özveride bulunması gerektiğini de biliyordu ve özveride bulunmak için her şeyi yapmaya hazırdı. Ancak, özverisinin karşılığını da görmeye ve almaya hazırdı. Şapkasını asacağı bir port mantosunun olması onu çok sevindirecekti.”
SPORTS ILLUSTRATED, 27 MAYIS, 1996
“OYUNCULARI İLE İLİŞKİLERİ HAKKINDA”
“Bazı yönleri ile oyuncularımla ilişkilerim çok iyi idi. Bunun nedeni esrar içmem, partilere gitmem, blue jean giymem ve işçi gömlekleri giymem değildi.
Aramızda çok düzgün bir fikir alış verişi vardı. Hayatın her yönünü çok rahat ve ayrıntıları ile tartışabiliyorduk. Ya Martin Luther King, ya politikacılar hakkında konuşabiliyorduk. Bazen, Washington Bullets ile oynayacağımız deplasman maçlarında New York Knicks’ten arkadaşım olan Senatör Bill Bradley’in senatodaki bürosuna gidip enine boyuna siyaset konuşuyorduk.”
VILLAGE VOICE,26 NİSAN,1994
VILLAGE VOICE,26 NİSAN,1994
“Herkes bu takımın çok kolay yönetilebileceğini söylüyor. Ama gerçek tam tersi idi. Ancak, Phil Jack dünyanın en iyi basketbol antrenörüdür. Başarıyı onun yetenekleri ile yakaladık.”
1996 ASSOCIATED PRESS RAPORUNDA MICHAEL JORDAN’IN PHIL JACKSON HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ
MICHAEL JORDAN GİBİSİ YOK.
Phil Jackson hiçbir zaman Chicago Bulls’un şampiyonluklarında Michael Jordan’ın inkar edilemez kazanma hırsı ve eşsiz basketbol yeteneğini inkar etmemiştir. Aksine, her fırsatta Michael Jordan’ı öne çıkarmaya çalışmıştır. Hatta daha ileriye giderek, Bulls’a asistan coach olarak katıldığı andan itibaren Michael Jordan’ın basketbol yeteneğine olan hayranlığını her vesile ile ortaya koymuştur.
Ancak, takımı başarıya ulaştırmak için ve geliştirmek için süper star oyuncusunun hücum gücünü takım sistemine uyarlamaktan ve bazı kısıtlamalara gitmekten çekinmemiştir.
“Michael Jordan tek başına rakip takımı mahvedecek güç ve tekniğe sahipti. Bir antrenör için bundan daha büyük bir lüks olamaz.” demiştir.
NEW YORK TIMES MAGAZINE, 17 MAYIS,1992
MİCHAEL JORDAN
Eğer Sylvester Stallone bir filminden yirmi milyon dolar kazanabiliyorsa Michael Jordan’a niçin bir sezonda 20 milyon dolar ödenmesin?
CHİCAGO BULLS, 18 HAZİRAN ,1996
Göreve başladığımda en büyük sorunum,
diğer oyunculara karşı Michael Jordan’a nasıl eşit davranacağıma karara vermekti.
Bütün hücum sistemimiz oyuncularla Michael Jordan arasında kurulacak dengeye bağlı idi. Ancak, saha dışında kendisine diğer oyuncularla aynı davranmaya imkan yoktu. Kendisine gösterilen davranış biçimi çok değişikti, doğrudur. Ama bundan öteye Michael Jordan’ın dış dünyada yarattığı havada çok başka idi. Arada çok büyük fark vardı.
SPORTS ILLUSTRATED, 11 KAASIM 1991
Michael Jordan’ın büyüklüğü mücadele hırsıdır.
Michael Jordan’ın zayıf yönü ise yine mücadele hırsıdır.
NEW YORK TIMES MAGAZINE,17 MAYIS,1992
“Bazen, hiçbir şey demeden bile herşeyin en düzgün bir şekilde yürümesini sağlayabiliyordu.
Phil ile çalışıyorsanız hiçbir şeyi zorlamasına gerek yoktur. Olaylar her zaman doğal olarak oluşur.
PHIL JACKSON’UN EŞİ JUNE JACKSON’UN 1992’DE NEW YORK TIMES MAGAZINE’DE YAYINLANAN SÖYLEŞİSİNDEN ALINMIŞTIR.
ÖLÜMCÜL KARGAŞA
Büyük basketbol organizasyonlarında görev yapan hemen hemen bütün antrenörler her gün bir sürü kargaşa ile boğuşmak zorundadırlar. Çalışanlarla yaşanan sorunlar, hakemlerle didişmeler, çılgın seyirciler, sorunlu oyuncular sorunların tetiğini çeken bazı olaylardır. Ama,Phil Jackson bu uzun ve yorucu macerada çok dengeli ilişkiler kurmayı becererek yolculuğunun rahat geçmesini becerebilmiştir.
“Basketbol insanın dikkatinin en kolay dağılmasına neden olan spor dalıdır. Ama ,oyuncular tarafından saygınlık kazanabilirseniz herşeyi istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz. Bu nedenle, her adımınızı çok dikkatli atmak zorundasınız. Herşeyin yolunda gitmesi için antremanlarınızı, maç öncesi ve maç sonrası toplantılarınızı çok dikkatli planlayıp, yürütmeniz gerekir. Ancak, çevrenizi kontrol etmekte çok başarılı olamıyoruz. Yine de bazı olayları kontrol etmemiz mümkün oluyor. Bu da bize başarı getiriyor.”
THE SPORTING NEWS,11 KASIM,1991
“Bazen eve geldiğinizde kendinizi rehavete kapılmış hissedersiniz.
Çünkü kendi sahanızda maç kazanmak çok kolaydır. Özellikle, kendi sahanızda seyircinizle, sahamızda yarattığımız müthiş atmosfer işlerimizi her zaman kolaylaştırıyordu.”
CHICAGO SUN TIMES, 4 MART,1997